Cihad : Artık ilim ve aklın hâkim olduğu şu dönemde medenilere galebe kılıç ile değil, iknâ iledir.


Cihad :   Artık ilim ve aklın hâkim olduğu şu dönemde medenilere galebe kılıç ile değil, iknâ iledir.

''Kur’an’daki savaş içerikli âyetler genelde on tane, özelde ise üç tanedir; fazla değildir. Bunlar da aktif savaş hallerinde Müslümanların kendilerini savunmaya yönelik tavırlarını belirleyeceği âyetlerdir. 

Bunlar incelenirken nüzul (iniş) sebepleri ve âyetlerin türlerine göre, cümle akışına göre âyetin öncesi ve sonu ile alâkasına göre mânalandırılmaları gerekir, yoksa cümle akışına göre âyetin öncesi ve sonu ile alâkasına göre mânalandırılmayan  âyet ve hadislerin, kişilerin siyasî, görüş, şahsî menfaat ve maksatları uğruna kullanılan araçlara dönüştürülebilir. 

Bedir, Uhud, Hendek v.s. savaşlar hangi şartlarda, nasıl cereyan ettiği, esirlere nasıl davranıldığı göz önüne alınmalıdır. Hz Peygamber Muhammed Aleyhisselam'ın özellikle Hendek savaşında, savaşmak yerine barış için Müslümanların gelirlerinin bir kısmını verme teklifi çok önemlidir. 

Prof. Dr. Muhammed Hamidullah’ın tesbitiyle Efendimizin (S.A.S.) hayatındaki bütün savaşları savunma hedeflidir. İstatistikî bilgilere göre, Peygamberimizin (S.A.S.) 63 yıllık hayatının 23 yıllık peygamberliğinin çok azı savaşlarda geçmiştir. Ayrıca her iki tarafın savaşlarda kaybettiği insan sayısı da son derece azdır. O dönemdeki insan nüfusunun 650 milyon olduğuna dikkat eder ve bir mukayese yaparsak; Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında (tartışmalı da olsa) 129 milyondur. Amerika iç savaşları, Komünist Devrim, Fransız İhtilali sırasında ölenler o zamanki dünya nüfusları ortalaması v.s. çarpılsa, bölünse, toplansa… hiç bir şekilde İslam Peygamberi Muhammed Aleyhisselam'ın dönemindeki kayıplarla kıyaslanamaz... 

Artık şimdi kılıçlar kınına girdi... Artık ilim ve aklın hâkim olduğu şu dönemde medenilere galebe kılıç ile değil, iknâ iledir. Üstad Bediüzzaman’ın ifadesiyle MÜSLÜMANLARIN, (ama Prof. Dr. Thomas Michell’in algılamasıyla İNSANLIĞIN) üç düşmanı cehalet, fakirlik ve tefrikaya, ilimle, sanatla muhabbet ve marifetle savaş açılacaktır. Hem de mukaddes bir savaş açılması gerekmektedir. 

“Belki de bazı Müslüman gençlerin günümüzde radikalleşmesinde başta Çağrı filmi gibi filmlerin rolü olmuş olabilir. 1980’li yıllardan itibaren büyüyen nesillerin, Peygamber Efendimizin (S.A.S.) hayatını Çağrı filminde geçen savaş sahnelerinden ibaret gibi görmelerini; hatta o filmleri seyrederken çocukların aralarında küçük yaşlardan itibaren oyuncak kılıçları sallayarak büyüdüğünü düşünelim. İşte biz böylece kendimize, gençlerimize en büyük zararı vermişiz demektir. Sanki Peygamber Efendimiz (S.A.S.) bu duruma göre savaştan başka bir iş yapmamış... 

Yani biz genç nesillere, sevgi ve barış dini telkinleri yapacağımıza yanlış bir arzda bulunmuş olduk. Kendimizi bu hususta bir özeleştiriye tâbi tutmamız gerekmektedir... İnşaallah bir gün Peygamberimizi (S.A.S.) cihan sulhünü temin edecek barış elçisi, sevgi peygamberi olarak sunabilecek projeler yaparız sonra da işte o zaman Çağrı filmini yeniden çekebiliriz…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İbrahim Bin Ethem hazretlerinin oglu ile kabe de karşılaşması

Kabe'de makamat-ı erbaa. Dört mezhep imamlarının makamları...

Hıll nedir? Mikat nedir? Nerelerdir?